GİRİŞ
Ülkemizde cari emeklilik şartlarının öteden beri bağkurlular yönünden daha ağır olduğu, eski halk diliyle sigortalı olan çalışanların yani mevzuat tabiriyle 4Akapsamında bulunanların ise daha cazip emeklilik şartlarına haiz olduğu bir gerçektir.
İşte bu yüzdendir ki, yine eskiden beri şirket ortağı olanların kendilerinin daha kolay emekli olacağını düşünerek ortağı oldukları şirkette kendilerini 4Akapsamında çalışan göstererek ve primlerini de ödeyerek sigortalı oldukları görülmektedir.
Ancak son zamanlarda emeklilik için başvuru yapanların emekliliklerine ilişkin başvuruların kurumca reddedildiği, red gerekçesinde ise 4Akapsamında sigortalı olarak gözüktükleri günlerin aslında 4B kapsamında sigortalı sayıldığı, bu sebeple emekli olma şartlarının 4A değil 4B kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple de genel bir ifade ile en az 9.000 gün prim ödemeleri gerektiği kurumca kendilerine bildirilmektedir.
Yani siz de, emekli olma hayaliyle gittiği kurumun kapısından çıkarken aslında daha yıllarca çalışması gerektiğini öğrenen birçok şirket ortağı gibi hayal kırıklığı ve bu durumu bunca yıldır anlayamamış ve buna sinirlenmiş bir kişinin yaşadığı karışık duygularla karşılaşabilirsiniz.
O halde bu durumun hukuki altyapısını tek tek inceleyelim ve siz de yarın sigorta kurumunun kapısından çıkarken emekli olma hayalleri suya düşen şirket ortaklarından olmayın diye şimdiden uyaralım.
Not1: Metin içinde geçen “kanun” ifadesinden 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu anlaşılmalıdır.
Not2: 4A teriminden 5510 Sayılı Kanunun 4.maddesinin a bendi ve 4B teriminden 5510 Sayılı Kanunun b bendi anlaşılmalıdır.
I.KISIM-
ANONİM VE LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIKLARININ HUKUKİ DURUMU, SİGORTALILIĞIN BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ
ANONİM VE LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIĞI
(Ek, 3/7/2015 tarihli ve 2015/19 sayılı Genelge)
- 1479 sayılı Kanunun mülga 24 üncü maddesinin (I/g) bendi gereğince anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmakta iken 1/10/2008 tarihinden itibaren Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları sigortalı sayılmıştır. Kanunun geçici 22 nci maddesi uyarınca 1479 sayılı Kanunun mülga 24 üncü maddesine tabi olarak sigortalı olan anonim şirket kurucu ortaklarından sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenler hakkında 1/10/2008 tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları devam ettirilmekte, bu süre içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise 1/10/2008 tarihi itibari sona erdirilmektedir.
- Limited şirketlerin ortakları Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi gereği limited şirket ortakları sigortalı sayılacaktır.
ANONİM VE LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIKLARININ BAŞLANGICI VE SONA ERMESİ
SİGORTALILIĞIN BAŞLANGICI
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıklarının başlangıcı ve bildirimi
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları, yönetim kuruluna seçildikleri tarih itibariyle başlatılacaktır. Bu tarih, şirket yetkililerince yönetim kurulu üyeliğine seçildikleri tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde Kuruma bildirilecektir.
Limited şirket ortaklarının sigortalılıklarının başlangıcı ve bildirimi
Limited şirket ortaklarının sigortalılığı, şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildiği tarihten itibaren başlatılacak ve ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten itibaren onbeş gün içinde Kuruma bildirilecektir.
Hisse devir alanlar yönünden
Limited şirket ortaklarından hisse devri alan yeni ortakların sigortalılıkları, ortaklar kurulunca devrin yapılmasına karar verildiği tarihte başlayacak ve bu tarih ortaklar kurulu kararının, hisse devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin, devrin yapıldığının işlendiği pay defterinin birer sureti veya devir ticaret sicil memurluğunca tescil edilmiş ise ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla şirket yetkililerince ortaklar kurulu karar tarihinden itibaren onbeş gün içerisinde Kuruma bildirilecektir.
SİGORTALILIĞIN SONA ERMESİ
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıklarının sona ermesi ve bildirimi
Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının sigortalılıkları bu görevlerinin bittiği tarihte sona erecek, bu tarih şirket yetkililerince veya sigortalılarca en geç on gün içinde işten ayrılış bildirgesiyle Kuruma bildirilecektir.
Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının sigortalılıklarının sona ermesi ve bildirimi
Limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının sigortalılıkları hisse devrine ilişkin alınan ortaklar kurulu kararı ile hissenin devrine ilişkin tanzim edilen noter devir sözleşmesinin ve devrin pay defterine işlendiği sayfanın birer suretlerinin birlikte ibraz edilmesi veya hisse devri ticaret sicil memurluğuna tescil edilmiş ise ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği nüshasının ibraz edilmesi kaydıyla ortaklar kurulu karar tarihi itibariyle sona erecek, bu tarih sigortalılar veya şirket yetkililerince en geç on gün içinde işten ayrılış bildirgesiyle Kuruma bildirilecektir.
TASFİYE DURUMUNDA SİGORTALILIĞIN SONA ERMESİ
Şirketin tasfiyesine ortaklar kurulu tarafından karar verilmesi durumunda, şirket ortaklarının sigortalılıklarının sona ermesi ve bildirimi Şirketin tasfiyesine ortaklar kurulu tarafından karar verilmesi durumunda, şirket ortaklarının sigortalılıkları; talebi halinde tasfiyenin başlanmasına karar verildiği tarihte, sigortalının talebinin olmaması halinde ise tasfiyenin sonuçlandığına ilişkin tasfiye kurulu kararının ticaret sicil memurluğuna tescil edildiği tarihte sona erecektir. Bu tarihler sigortalılarca veya ticaret sicil memurluklarınca en geç on gün içinde işten ayrılış bildirgesiyle Kuruma bildirilecektir.
ANONİM ŞİRKETLERDE YÖNETİM KURULU OLMAYANLARIN SİGORTALILIĞIN SONA ERMESİ
Anonim şirket ortağı olup, yönetim kurulu üyesi olmayanların 1/10/2008 tarihinden itibaren sigortalılıkları Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi ile 1/10/2008 tarihinden itibaren anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları yönetim kuruluna seçildikleri tarih itibariyle sigortalı sayılmış, yönetim kurulu üyesi olmayan kurucu ortaklar ise 1/10/2008 tarihinden itibaren sigortalı sayılmamıştır.
Kanunun geçici 22 nci maddesiyle 1/10/2008 tarihinden önce anonim şirket kurucu ortağı olması nedeniyle 1479 sayılı Kanunun mülga 24 üncü maddesine göre sigortalı sayılanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin 1/10/2008 tarihinden 1/4/2009 tarihine kadar yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıklarının devam ettirileceği, talepte bulunmayanların ise 1/10/2008 tarihi itibariyle sigortalılıklarının sona erdirileceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu hüküm gereğince 1/10/2008-1/4/2009 tarihleri arasında Kuruma dilekçe ile müracaat eden anonim şirket kurucu ortaklarının sigortalılıkları devam ettirilecektir. Anonim şirket kurucu ortağı olup, 1/4/2009 tarihine kadar Kuruma müracaat etmeyip 1/10/2008-1/4/2009 tarihleri arasında en az bir cari ay prim ödemesi bulunanların, bu ödemeleri zımni talep olarak irade beyanı kabul edilerek sigortalılıkları devam ettirilecektir.
II. KISIM
KENDİ ŞİRKETİNDE SİGORTALI OLAN ŞİRKET ORTAKLARININ HANGİ SİGORTA KAPSAMINDA SAYILDIKLARININ İRDELENMESİ
KENDİ ŞİRKETLERİNDE SİGORTALI GÖSTERİLENLERİN DURUMLARININ İRDELENMESİ VE EMEKLİLİKLERİNE ETKİSİ
Kendi şirketlerinde sigortalı gösterilen kişiler demek, (ağırlıklı olarak limited ve anonim şirketler günümüz ticari yapısında işler halde olduğu için bu ikisi incelenmiştir) anonim veya limited şirket ortağı olup, eski bağkurlu yeni 4B li olmak istemediği için, 4A kapsamında yer almak isteyen ve daha erken emeklilik şartlarına sahip olma amacıyla kendi şirketinde kendisini sigortalı gösteren kişiler demektir. Bu kişilerin adı bazen anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi olarak anılsa da konuşma dilinde “kendi ortağı olduğu şirketinde” demek aslında daha anlaşılır olacaktır.
01.10.2008 TARİHİNDEN ÖNCEKİ BİR TARİHTE ŞİRKET ORTAĞI OLANLARIN DURUMU
Bu konuda 2013/11 sayılı genelgenin ve bu genelgede değişiklik yapan 24/4/2019 tarihli ve 2019/9 sayılı genelgenin kanuna ek olarak temel mevzuat olduğunu belirtmekte fayda vardır.
1/10/2008 tarihine kadar Kurum kayıtlarına intikal ettirilmeyen giriş bildirgesi üzerinde bulunan Bağ-Kur numarasına prim ödeyenlerin sigortalılıklarının başlatılması (Ek, 1/9/2016 tarihli ve 2016/20 sayılı Genelge)
Kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmalarından dolayı mülga 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayıldıkları halde, 1/10/2008 tarihine kadar Kuruma müracaat ederek kayıt ve tescilini yaptırmayan ancak 1/10/2008 tarihinden önce doğru Bağ Kur numarası üzerinden Kurum hesaplarına intikal etmiş olan prim ödemelerine göre sigortalılığının başlatılmasını talep edenlerin ticari faaliyetlerinin başladığı tarih itibariyle 1/10/2008 tarih öncesi sigortalılıkları başlatılacaktır
“1479 sayılı Kanunun mülga 24 üncü maddesinde; kollektif şirketlerin, adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer, limited şirketlerin, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, donatma iştirakleri ortakları ile anonim şirketlerin kurucu ortakları ile yönetim kurulu üyesi olan ortakları bu Kanuna göre sigortalı sayılmıştır.
Diğer taraftan, 506 sayılı Kanunun mülga 2 nci maddesinde bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılmıştır
Öte yandan, devredilen Sosyal Sigortalar Kurumunun “Şirket Ortakları” konulu 9/2/1993 tarihli ve 16-60 Ek sayılı Genelgenin 1 inci maddesinde; 506 sayılı Kanunun 2 nci maddesine göre sigortalı olanların, sigortalılıkları sürerken çalıştıkları işyerine veya başka bir şirkete ortak, anonim şirkette ise kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi ortak oldukları takdirde, 506 sayılı Kanuna tabi sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar Bağ-Kur'a tabi tutulmayacakları, şirket ortağı ya da anonim şirketlerde kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi olmaları dolayısıyla 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununa göre Bağ-Kur sigortalısı olanların sigortalılıkları sürerken bir hizmet akdine dayanarak çalışmaya başladıkları takdirde, Bağ-Kur sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar 506 sayılı Kanuna tabi tutulmayacakları talimatlandırılmıştır.
Buna göre, 2008/Ekim öncesi dönemde şirket ortaklarının Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) kapsamındaki sigortalılık durumları aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır
Eğer şirket ortağı kişi, ortağı olduğu şirkette kendisi sigortalı gösterdiği takdirde,
1- Şirket ortağı olmakla kazandığı 4B statüsü, sonradan başlatılan 4A sigortalılığından önce olduğu için HER NE KADAR 4A KAPSAMINDA SİGORTA PRİMİ ÖDESE DAHİ, 4B KAPSAMINDA SİGORTALI SAYILACAK,
2- 4A kapsamında verilen işe giriş bildirgesindeki tarihten itibaren DEĞİL, şirket kuruluşu ile başlamış olan tarihten itibaren 4B statüsünde kaydı yapılacak,
3- 4A kapsamında ödemiş olduğu primler toplamı ise 4B kapsamında ödenmiş primler havuzuna aktarılacaktır. (Gayet tabii ki eksik fazla kısımlar hesabı ayrıca yapılıp ek ödeme gerekebilecektir)
Yukarıdaki durum, şirket ortağı olup, kurumca 4B kaydı yapılanlar veya şirket ortağı olduğu halde kurumca 4B kaydı yapılmayanlar için de aynı sonucu doğuracak şekilde düzenlenmiştir.
Yine, şirket ortağı olup AYNI GÜN ortağı olduğu şirkette 4A kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayan kişiler için de geçerli olup, bu işe giriş kabul edilmeyip 4B kapsamında sigortalı olarak değerlendirilecektir.
4B kapsamındaki sigortalılık başlangıcı, işe giriş bildirgelerindeki tarihten etkilenmeyecek, tamamen şirket ortağı olduğu tarih, sigortalılığın başlangıcı olarak dikkate alınacak, kuruma verilen işe giriş bildirgesi ise, 4B sigortalılığının şirkete ortak olunduğu tarihten itibaren başladığına ilişkin BİLDİRİM/İHBAR OLARAK KABUL EDİLECEKTİR.
4B sigortalılığı ise şirket ortaklığının sona erdiği tarihe kadar devam ettirilecektir.
İSTİSNA DURUM
Anonim şirketin kurucu ortakları için de yukarıdaki tüm hususlar geçerlidir ANCAK, bir anonim şirketin kurucu ortağı, kurucusu olduğu şirkette sigortalı olarak gösterilmeye başlamış ise (kurulduğu tarihte veya sonraki bir tarihte) 01.10.2008 tarihine kadar 4A kapsamındaki sigortalılığı kabul edilmeyerek kuruluş tarihinden itibaren 30.09.2008 tarihine kadar(dahil) 4B kapsamında sigortalılık tescili yapılacak, 01.10.2008 tarihi itibariyle yönetim kurulu üyeliği yok ise bu tarih itibariyle bağkur kaydı sonlandırılacak ve ortaklığı devam ediyor ise 4A kapsamında sigortalılığı yukarıda sayılanlara istisna teşkil edecek şekilde devam ettirilecektir.
4AKAPSAMINDA SİGORTALI OLUP ÇALIŞTIĞI İŞYERİNE VEYA BAŞKA BİR ŞİRKETE ORTAK OLANLAR
Ekim/2008 öncesinde 4A kapsamında olan kişiler, hizmet akdiyle çalışırken, çalıştıkları işyerine veya başka bir şirkete ortak, anonim şirkette ise kurucu ortak veya yönetim kurulu üyesi oldukları takdirde 4Akapsamındaki sigortalılıkları kesintiye uğrayıncaya kadar 4B kapsamına alınmayacaktır.
4/A kapsamındaki çalışmaları sona erdirip en az bir gün ara vererek ortağı olduğu şirketten yeniden hizmet akdine tabi çalışmaya başlanması durumunda hizmetler kesintiye uğramış kabul edilecektir ve artık o tarihten itibaren 4B kapsamında sigortalı sayılacaklar ve 4A kapsamındaki süreler 4B kapsamına aktarılacaktır. Ödenmiş primler ise 4B kapsamındaki ödenmesi gereken primler havuzuna ödenmiş primler olarak aktarılacaktır.
4A KAPSAMINDA SİGORTALI OLUP ÇALIŞTIĞI ŞİRKETE ORTAK OLANLARDAN, ŞİRKETTE KENDİNDEN BAŞKA SİGORTALI KALMAYANLARIN DURUMU
Bu kişilerin 4A kapsamındaki sigortalılıkları genelge kapsamında devam ettirilecektir.
Yani her ne kadar mevcut durumda şirket ortağı olsalar ve tek ortak da kendileri kalsa dahi, 4A sigortalısı iken sonradan şirkete ortak olduğu için ve önceki hakların devamı esas olduğu için 4A kapsamındaki sigortalılıkları devam ettirilecektir.
01.10.2008 SONRASI ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIĞI
ŞİRKET ORTAKLARININ KENDİLERİNİ 4A KAPSAMINDA SİGORTALI OLARAK BİLDİRMESİ
Ekim 2008 sonrası için, Kanunun 53 üncü maddesinin ikinci fıkrasında (4/b) kapsamında sigortalı sayılanların, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden dolayı, (4/a) kapsamında sigortalı bildirilemeyecekleri öngörülmüştür.
Buna göre Ekim/2008’den önceki uygulamalardan farklı olarak artık kişinin kendi ortağı olduğu şirkette kendisini 4A sigortalı olarak gösteremeyeceği, çalıştığı şirkete ortak olanların ise 4B sigortalılık kapsamına geçeceği ve 4A sigortalılığının sona ereceğin net bir şekilde belirtilmiştir.
4A KAPSAMINDA SİGORTALI İKEN BİR ŞİRKETE ORTAK OLAN KİŞİNİN SİGORTALILIĞI
Ekim 2008 sonrası için, Kişinin çalıştığı işyeri dışında bir şirkete ortak olması halinde, Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği 4A kapsamında sigortalılığı devam ettirilecek ve 4B kapsamına alınmayacaktır.
ANONİM ŞİRKETE ORTAK OLMAYAN ANCAK YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLANLARIN BU ŞİRKETTE ÇALIŞMASI HALİNTE SİGORTALILIĞI
4A kapsamında çalıştığı anonim şirketin ortağı olmayan ancak yönetim kurulu üyesi olanların 4A kapsamındaki sigortalılıkları aynen devam ettirilecektir.
4A KAPSAMINDA ÇALIŞIRKEN BAŞKA BİR ŞİRKETE ORTAK OLANLARIN SİGORTALILIK DURUMU
Bu kişiler, 4A kapsamında sigortalı olmaya devam edebileceklerdir.
Ancak, işten çıkış bildirgesi ile ara vermeleri halinde (aynı gün başka bir şirkette 4A lı çalışan olsalar dahi) kendi ortak oldukları şirketten dolayı 4B kapsamında sigortalı sayılacaklardır.
ANONİM ŞİRKETE HEM ORTAK HEM YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLANLARIN BU ŞİRKETTE ÇALIŞMASI HALİNDE SİGORTALILIĞI
Yönetim kurulu üyeliği yanında aynı zamanda anonim şirkete ortak da olan kişilerin 4A kapsamındaki sigortalılığı sonlandırılarak 4B kapsamında sigortalı sayılacaktır.
III.KISIM
ÇALIŞTIĞI ŞİRKETTE SİGORTALI ÇALIŞAN GÖSTERİLENLERİN DURUMUNUN EMEKLİLİK BAŞVURULARINA ETKİSİ
Aslında yukarıda açıkladığımız eski bağkur kanunu, eski sosyal sigortalar kanunu ve bunların birleştirilmiş hali sosyal güvenlik kanunu, bu kanunların uygulama şekilleri, yönetmelikleri ve genelgeleri, tamamen emekliliğinize etki eden mevzuatlardır.
VE MAALESEF HUKUKEN YUKARIDAKİ MEVZUATIN YANLIŞ ANLAŞILMASINDAN VEYA TAM ANLAŞILAMAMASINDAN VEYAHUTTA ÜZÜLEREK BELİRTELİM Kİ MALİ MÜŞAVİRLERİN YANLIŞ YÖNLENDİRMESİNDEN dolayı hak kayıpları ile karşı karşıya kalınmaktadır.
Sizlere bu konudaki yaşanan sıkıntılardan, Yargıtayın vermiş olduğu kararlardan ve çözüm yollarından bahsedeceğim.
“Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, sigortalılık statüsünün 4B sigortalılık statüsüne geçirilerek emeklilik yaşının 55 yaşına çıkartılarak mağduriyetine yol açan 2019/9 sayılı Genelge nedeniyle yapılan tüm iptal ve aktarma işlemlerinin iptali ile 21.12.2005 tarihinden bugüne kadar devam eden 4Asigortalılığının geçerli sayılmasının tespitine karar verilmesini istemiştir.”
Böyle bir davanın sonucunun aslında kanundan ve genelgeden açık olması gerekmektedir. Davacı taraf, emeklilik için başvuru yaptığı sırada, kurum tarafından aslında kendisine ait şirketinde sigortalı gösterildiği için 4A değil 4B kapsamında sigortalı olduğu, dolayısıyla 4A kapsamındaki emeklilik şartlarından değil 4B kapsamındaki emeklilik şartlarından değerlendirilerek emeklilik başvurusunun red edildiği kendisine bildirilmiştir. ASLINDA BU ÖRNEK DAVA OLAYINDA OLDUĞU GİBİ ŞİRKET ORTAĞI OLANLARIN 4A KAPSAMINDA KURUMA YAPTIKLARI EMEKLİLİK BAŞVURULARININ BİRÇOĞUNUN REDDEDİLDİĞİ VE BU RED GEREKÇE GÖSTERİLEREK DAVALAR AÇILDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR.
Ancak kişilerin hukuk düzeninde öteden beri gelen durumlarının kanun değişikliği veya genelgeler ile değiştirilmesi mümkün olsa dahi AĞIRLAŞTIRILMAMASI GEREKMEKTEDİR. 2019/9 Sayılı genelge, 4A kapsamında sigortalı olan kişilerin durumunu 4B kapsamına alarak emeklilik şartlarını ağırlaştırmıştır.
YARGITAY 10. Hukuk Dairesi Esas No: 2024/744 Karar No: 2024/2416 Karar Tarihi: 07-03-2024 kararında karşı oy yazısında
“…….Davacının başlangıçta şirket ortağı ortak olduğu kurumun kabulündedir. Davacının başlangıçta 4Akapsamında değil, 4Akapsamında sigortalı olacağı kabul edilse idi davacı sigortalı buna göre tutum alır ve 4B kapsamında emeklilik şartlarını sonradan gerçekleştirebilirdi. Kurumun 506 sayılı yasa döneminde kabul ettiği 4Asigortalılığı, genelgesi ile ara verilmediği için genelge ile 5510 sayılı yasa döneminde de kabul ettiği ve sigortalıda güven oluşturduğu sabittir. Kurumun güven oluşturup, kazanılmış bir durum yaratıktan yaklaşık 20 yıl sonra 4Akapsamından çıkararak 4B li kabul etmesi ve işveren payını çıkararak borç çıkarması hukuken korunacak bir davranış olmayacaktır. Zira davacının 4Akapsamında ödediği primleri kurum kabul etmiş ve değerlendirmiştir……. Kararın bu nedenle bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun onama kararına katılınmamıştır”
Diyerek karşı oy yazmıştır. Karşı oy aslında oldukça tutarlı olmakla birlikte, Yargıtayın yerleşik içtihatleri maalesef kendi şirketinde sigortalı gösterilenlerden yukarıda açıkladığımız şekilde 4A kapsamında sigortalılığı devam edecek olanlar dışındakilerin tamamı 4B kapsamında sayılacağı için açılan davalara RED YÖNÜNDE KARARLAR VERİLMEKTEDİR.
Benzer şekilde verilen kararların talepleri, ve sonuçları aşağıda örneklendirilmiştir.
ÖRNEK DAVA 1
YARGITAY 10. Hukuk Dairesi Esas No: 2024/1364 Karar No: 2024/3686 Karar Tarihi: 03-04-2024
DAVA TALEBİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 14.12.2007 tarihinde 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi) kapsamında çalışmaya başladığını, daha sonra 17.12.2007 tarihinde sigortalı olarak çalıştığı şirketin hissedarı olduğunu, 04.02.2022 tarihinde 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması için davalı Kuruma başvurduğunu, ancak davacının 4Akapsamındaki çalışmaları iptal edilerek 4B kapsamında sayıldığını ve tahsis talebinin reddedildiğini, Kurum işleminin yerinde olmadığını ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep etmiştir
İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya ve ticaret sicil kayıtları incelendiğinde davacının 14.12.2007 tarihli ortaklar kurulu kararı ile ... Tekstil ...Ltd. Şti.'nin %90 hissesini devraldığı, devraldığı tarihle aynı tarihte 14.12.2007 tarihinde de %90 hissesini aldığı şirketten 4Ahizmet bildiriminin yapıldığı, bu hali ile 16-60 Ek genelgede bahsedilen istisnanın dosya özelinde oluşmadığı, davacının 5510 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesi 2 nci fıkrasında uyarınca 5510 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olamayacağı, çakışan 4Asigortalılığı iptal edilip, tahsil edilen işçi primlerinin Bağ-Kur borcuna mahsup edilmesinden ibaret kurumun idari işleminin olaya ve hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir
YARGITAY KARARI
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler ve özellikle ticaret sicil kayıtları ile dosyada bulunan deliller kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir
ÖRNEK DAVA 2
T.C. YARGITAY 10. Hukuk Dairesi Esas No: 2024/744 Karar No: 2024/2416 Karar Tarihi: 07-03-2024
DAVA TALEBİ
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılmasına dair Kurum işleminin iptalini, davacıya 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dışı ... 2000 Bilgisayar ... San. ve Tic. Ltd. Şti'nin 10.02.2000 ila 18.11.2019 tarihleri arasında ortağı olduğu, davacının işbu şirket üzerinden 19.06.2001 tarihinde 4Aüzerinden sigortalılığın başlatıldığı, her ne var ki Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerine göre kural olarak limited şirket ortakları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için kendi ortağı oldukları şirket bünyesindeki çalışmalarının hizmet akdine değil vekalet akdine dayandığının kabulünün gerektiği bu nedenle ortağı olduğu şirket üzerinden 4Asigortalılık bildirimlerinin 4/b'ye aktarılmasına ilişkin kurum işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla davacının davasının reddine dair karar verilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
ÖRNEK DAVA 3
YARGITAY 10. Hukuk Dairesi Esas No: 2024/1970 Karar No: 2024/3928 Karar Tarihi: 16-04-2024
DAVA TALEBİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, sigortalılık statüsünün 4B sigortalılık statüsüne geçirilerek emeklilik yaşının 55 yaşına çıkartılarak mağduriyetine yol açan 2019/9 sayılı Genelge nedeniyle yapılan tüm iptal ve aktarma işlemlerinin iptali ile 21.12.2005 tarihinden bugüne kadar devam eden 4Asigortalılığının geçerli sayılmasının tespitine karar verilmesini istemiştir.
İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava dışı ... Biodizel Yakıt ve Petrol Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından 12.12.2005 tarihinden itibaren 03.02.2020 tarihine kadar kesintisiz olarak 4/1-a kapsamında bildiriminin yapıldığı ve Kurum tarafından resen 4/1-b kapsamına alındığı, 27.10.2005 tarihli 6420 sayılı sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 409 nolu sayfasındaki ilanda, davacının 2005 yılının 20.10.2005 tarihinde tescil ve ilanı yapılan dava dışı ... Biodizel Yakıt ve Petrol Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.'nin kurucu ortağı olduğu, yine 13.11.2005 tarihli 6431 sayılı sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin 352 nolu sayfasındaki ilanda, davacının anılan şirkette fabrika müdürü ve yönetim kurulu üyesi olduğu, ayrıca kurumun işyeri detay bilgilerinde davacının söz konusu şirkette olarak göründüğü, bununla beraber kuruma \"E-bildirge vermeye yetkili kişinin\" davacı olduğunun anlaşılmakla, usul ve kanuna uygun Kurum işleminin yerinde olduğu kanaatine varılarak, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
IV. SONUÇ OLARAK
Ülkemizde, 4A ve 4B kapsamında sigortalılık iki farklı kurumun emeklilik sistemi iken 5510 sayılı kanun ile tek bir çatı altında toplanmıştır. Kanunun çıkmasında sonra yapılan değişiklikler ile de sigortalıların durumlarında önemli ve hayati değişiklikler yapılmıştır. Özellikle anonim ve limited şirket ortaklarının sigortalılıkları konusunda 01 Ekim 2008 tarihinden sonra yapılan değişiklikler emeklilik planlarını oldukça değiştirmiştir.
Aslında bu konunun farklı sigorta kolları olan 4A ve 4B kapsamındaki emeklilik sürelerinin birbirlerinden oldukça uzak emeklilik şartlarını içeriyor olmasından kaynaklı olarak sorun oluşturduğu da bir gerçektir. Bir kanun kapsamında özellikle EYT kapsamında 5.000 gün veya kademeli geçiş ile 5.900 güne çıkan emeklilik şartları var iken diğer kanunda asgari 9.000 gün prim şartının aranması eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Elbette salt eşitlik ile değerlendirilemeyecek kadar geniş bir alanı kapsayan emeklilik kurumu için bu kadar farklı gün sayısının olması da nihayetinde kabul edilebilir bir durum da değildir.
Yukarıda bahsi geçen değişikliklerin ve bu değişiklikler sonrasında yaşanan davaların ve mağduriyetlerin temelinde aslında 4B li iken 4A şartları daha hafif olduğu için bir şekilde kendilerini 4A kapsamına sokmaya çalışan şirket ortaklarının çabaları olduğu görülmektedir. Fakat eski uygulamaların çıkan bir kanunla veya genelge ile kişilerin durumlarını da zora sokacak ve ağırlaştıracak şekilde sonradan değiştirilmesi, HUKUKİ GÜVENLİK ilkesine de aykırıdır. Çünkü vatandaş devletine güvenerek iş ve işlemler yapmak ister ve bu da irade hukukunun temellerinden birisidir.
Son söz olarak, kendi şirketinde kendisini sigortalı gösteren şirket ortaklarının durumu yukarıda açıklandığı gibidir ve uzun zaman boyunca aslında 4B kapsamında olması gerektiği halde 4A kapsamında sigorta primi ödeyenlerin emeklilik için yaptıkları başvurular, kurum tarafından reddedilmekte ve aslında 4A için ödedikleri primlerin kabul edilmediği ve 4B kapsamında sigortalı oldukları bu sebeple 4A kapsamındaki emeklilik şartlarından yararlanmalarının mümkün olmadığı, çalışmalarının bir hizmet akdine bağlı çalışma değil vekalet akdine bağlı çalışma olduğu bildirilmektedir.
AÇILAN DAVALARIN DA -kişi, yukarıda açıkladığımız şekilde olmak kaydıyla 4B kapsamında olması gerekirken çalışan olarak 4A kapsamında primleri ödenmiş ise- REDDEDİLDİĞİNİ ÜZÜLEREK BELİRTMEK İSTERİZ.
Burada yapılması gereken, kendi şirketinde 4A kapsamında sigortalı gösterilen kişilerin durumlarının şirket muhasebecileri tarafından doğru bir şekilde irdelenmesi ve konu açıklanan kanun ve genelgeler kapsamında değerlendirilerek doğru bir sigortalılık tescilinin yapılmasını sağlamak olmalıdır. Çünkü ilerleyen zamanlarda emekli olacağını zannederek kuruma başvuranlar red cevabı almakta, açılan davalar da reddedilmektedir.
CENGİZ SERTTAŞ
Türkiye ve Almanya Barosu Avukatı- Arabulucu
Muhasebe ve Finans Bilim Uzmanı (MBA)
Patent ve Marka Vekili / Bilirkişi