Fahiş nafaka artışı bozma sebebidir

T.C.

YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
2016/21259
2017/10239
Karar Tarihi: 15.06.2017

YARGITAY KARARI
MAHKEMESI:ASLIYE HUKUK MAHKEMESI
Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırımı davasının mahkemece yapılan yargılaması
sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili
tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kagıtlar okunup geregi düsünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, tarafların ....k Mahkemesinin 2007/72 E. 2009/146 K. sayılı kararıyla bosandıklarını, lehine
175 TL yoksulluk nafakası takdir edildigini, aradan geçen sürede nafakanın yetersiz kaldıgını ileri
sürerek, nafakanın aylık 875 TL'ye artırılmasını talep etmistir.
Davalı, yoksulluk nafakasının her ay düzenli olarak ödendigini, bosanmalarına ragmen davacının
halen kendi evinde oturup kira vermedigini, elektrik ve su kullanım bedellerini de kendisinin ödedigini,
görevli oldugu okuldan kazandıgı aylıktan baska bir geliri olmadıgını, talebin fahis oldugunu belirterek,
davanın reddini istemistir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile nafakanın aylık 475 TL'ye artırılmasına karar verilmis, hüküm
davalı vekili tarafından temyiz edilmistir.
Dava; yoksulluk nafakasının artırılması istemine iliskindir.
TMK'nın 331. maddesi geregince; durumun degismesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını
yeniden belirler. Yasada nafakanın yeniden belirlenebilmesi için belli bir zamanın geçmesi
aranmamıstır. Buna göre mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının degismesi
ya da hakkaniyetin artırımı zorunlu kılması gerekmektedir.
Artırım davasında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki degisikligin, önce kurulan dengeyi
bozup bozmadıgı gözönünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle mahkeme, nafaka alacaklısının
ihtiyaçlarını karsılayacak, nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak sekilde hakkaniyet
ölçüsünde nafakayı artırmalıdır.
Yargıtay'ın yerlesmis uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü
davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildigi tarihe göre olaganüstü bir degisiklik olmadıgı
takdirde; yoksulluk nafakası TÜIK’in yayınladıgı ÜFE oranında

artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde saglanan denge korunmalıdır.

Somut olayda; taraflar ...Mahkemesinin 09.03.2011 tarihinde kesinlesen 2007/72 E. 2009/146 K. sayılı
ilamı ile bosanmıslar, bosanma ilamıyla davacı lehine aylık 175 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmis,
eldeki artırım davası ise 31.03.2015 tarihinde açılmıstır.
Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, önceki nafaka tarihinden itibaren geçen süre, nafakanın
niteligi, ekonomik göstergelerdeki degisiklikler ve ÜFE artıs oranları dikkate alındıgında davacı lehine
hükmedilen artıs miktarı fazladır.
Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan nedenlerle endekse göre uygun bir miktar nafaka
artısına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı degerlendirme sonucu fazla miktarda artısa hükmedilmesi
dogru görülmemis, bu husus bozmayı gerektirmistir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi geregince davalı yararına
BOZULMASINA, pesin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı
HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi geregince karar düzeltme yolu
kapalı olmak üzere, 15.06.2017 tarihinde oybirligiyle karar verildi.


 
Avukat Cengiz SERTTAŞ
Arena Yazılım

Yol Tarifi